Uzm. Dr. Dostali Aliyev

Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi

Bel Fıtığı Nedir?

Bel fıtığı; omurların arasında amortisör görevi gören diskin, çevresindeki koruyucu tabakanın zamanla yırtılması ile omurilik kanalına veya sinirlerin omurgadan çıktığı kısma doğru yer değiştirmesidir. Bu hastalığın toplumda görülme sıklığı yüzde 70 civarındadır. Bel fıtığının cerrahi tedavi dışında başka alternatif tedavileri de mevcuttur. 

ameliyatsız bel fıtığı tedavisi

İleri Yaşta Daha Sık Görülmekte

Bel fıtığı hemen hemen her yaşta oluşabilmekle beraber, ileri yaşta daha sık görülmektedir. Yaşlanma ve dejenerasyon, aşırı kilo, ağır yük kaldırmadan kaynaklanan ani bir gerilim bel fıtığına neden olabilmektedir. Her bel fıtığı ağrılı değildir. Ağrı şikâyeti ile başvuran hastaların çoğunda ise bel ağrısı, sinir sıkışması durumunda ise bacağa yayılan ağrı görülmektedir. Ağrı öksürük, öne doğru eğilmekle artabilmektedir. Özellikle ağrının ön planda olduğu küçük herniasyonlarda, fıtığın neden olduğu ödem, enflamasyon sinirler üzerinde daha fazla basınç oluşturmaktadır. Hastanın dikkatli bir şekilde alınmış öyküsü, detaylı fizik muayenesi, doktorunuzun gerekli gördüğü durumlarda çekilen röntgen filmler, manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayar tomografi ve elektromiyografi gibi tetkikler bel fıtığı tanısında önemli basamaklardır.

Ameliyat Gerektiren Oran Yüzde 2

Bel fıtığı tedavisini ilaç, fizik tedavi, algolojik girişimsel işlemler ve cerrahi tedavi başlıkları altında inceleyebiliriz. Bel fıtığı toplumda yüzde 70 gibi yüksek sıklıkta görülse de ameliyatla tedavi edilmesi gereken vakalar bu oranın sadece yüzde 2’sini oluşturmaktadır. Her bel fıtığının tedavisi ameliyat değildir. Hastada, kuvvet kaybı, reflekslerde azalma veya kayıp yoksa cerrahiye hemen başvurulmaz. Bel fıtığının tedavisi hastanın sadece ağrı şikayetine göre değil, diğer bulgular da göz önünde bulundurularak yürütülür. Hastada sadece ağrı varsa ağrı kesici ilaçlar, kas gevşeticiler ve yatak istirahati çoğunlukla ağrının azalması, bazen ise tamamen geçmesi için yeterli olabilmektedir. Ağrıların geçmediği durumlarda çözüm yine hemen ameliyat değildir.

Fıtık röntgende belli olur mu?

Doktorun gerekli gördüğü durumlarda bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemlere de başvurulur. Daha çok MRG kullanılır. MRG fıtığın yeri, ölçüsü, sinir temasının olup olmaması açısından değerli bilgiler verir.

Hastaya nasıl bir tedavi uygulanacağını doktor hem muayene, hem de gerekirse MRG görüntülerine bakarak karar verir. MRG’da bazen büyük bir fıtık görülebilir, ancak sinir basısı olmadığı için hastanın herhangi bir şikayeti yoktur. Tam tersine sinire yakın küçük bir fıtık şiddetli ağrıya neden olabilir. Bel fıtığı röntgende görülmez. Röntgende bel omurlarının yapısı, varsa kırık, bel kayması gibi durumlar görülebilir.

Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisinde Uygulanan Yöntemler

Ameliyat endikasyonu olmayan ve ağrının ön planda olduğu durumlarda, fıtık alanında oluşmuş enflamasyon ve ödeme yönelik uygulanan algolojik girişimsel işlemlerin başarı oranı çok yüksektir. Bel fıtığı tedavisinde algolojik girişimsel yöntemler; epidural ve transforaminal steroid ilaç enjeksiyonları, dorsal kök ganglion darbeli radyofrekans veya disk içi radyofrekans ablasyon işlemleri şeklinde uygulanmaktadır.

 Algolojik girişimsel işlemler ameliyathane odasında, steril şartlar sağlanarak, lokal anestezi altında ve radyolojik görüntüleme eşliğinde yapılmaktadır. Radyolojik görüntüleme eşliğinde özel bir iğne ile sinirin sıkıştığı en yakın bölgeye ulaşılarak radyoopak madde ile iğnenin doğru yerde olduğu, herhangi bir damar ponksiyonu yapılmadığı tespit edildikten sonra lokal anestezik ve steroid karışımı enjekte edilir. Darbeli radyofrekans tedavisinde ise radyofrekans cihazı vasıtasıyla verilen uyarılar ile iğnenin yeri doğrulandıktan sonra dorsal kök ganglion üzerine radyofrekans tedavisi uygulanmaktadır.

Fıtığı Önlemek Tedavisinden Daha Kolay

Bunların yanı sıra yine özel radyofrekans iğnesi ile disk içine girilerek disk içi radyofrekans ablasyon yöntemi de bel fıtığı tedavisinde uygulanan algolojik girişimsel işlemlerdendir. Bu işlemlerin sonucunda bel fıtığının oluşturduğu enflamasyonda azalma, fıtık ölçüsünde küçülme görülerek, baskı altındaki sinirlerde rahatlama sağlanmaktadır. 

Algolojik girişimsel işlemlerden sonra hastaların her zaman dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Onlardan; fazla kilolardan kurtulma, sigara içmeyi bırakma, bel, sırt ve karın kaslarını güçlendirecek egzersizlerin yapılması, uygunsuz duruş, oturma ve yatma pozisyonlarını düzeltmesini örnek verebiliriz. Unutmayın, bel fıtığını önlemek tedavisinden daha kolaydır.