Osteoartrit,  kronik, dejeneratif bir eklem hastalığı olup dünyada milyonlarca insanı etkilemektedir. En çok diz ve kalça eklemlerini tutarak sakatlığın önemli bir nedenidir.Diz osteoartriti en sık görülen eklem hastalığıdır ve yaşlı popülasyonda engelliliğin başlıca nedenlerinden biridir. Yürüme, merdiven çıkma, denge gibi günlük yaşam aktivitelerinde artan bağımlılık ve ağrı, diz osteoartritli hastalarda ilerleyici fonksiyon kaybına ve fiziksel sakatlığa yol açar. osteoartritin klasik belirti ve semptomları genellikle eklem sertliği, ağrı, kas hipertrofisi ve şişmeyi içerir. Osteoartrit inflamasyonun da eklendiği dejeneratif değişikliklerle seyreder. Osteoartrit tedavisinde ilaç (non-steroid antiinflmatuar ilaçlar), fizik tedavi, algolojik girişimsel işlemler uygulanmaktadır. İlaç ve fizik tedavi yeterli olmadığı durumlarda eklem içi lokal anestezik, steroid, hyaluronik asit, veya ozon enjekte edilir. İşlem ameliyathane odasında, steril şartlar sağlanarak, lokal anestezi altında, floroskopi eşliğinde yapılmaktadır. Radyolojik görüntüleme eşliğinde özel bir iğne ile diz eklem içine girilir. Radyoopak madde (röntgen filminde görülebilir madde) ile iğnenin doğru yerde olduğu, herhangi bir damar ponksiyonu yapılmadığı tespit edilerek ilaç (lokal anestezik ve steroid karışımı) enjekte edilir.

Omuz ekleminin adheziv kapsüliti veya donuk omuz spontan başlayan, yavaş seyirli, tüm düzlemlerde glenohumeral eklem hareketinin kısıtlanmasının yanı sıra, omuz ağrısı ile karakterizedir.

Donuk omuz tedavisi nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, fizyoterapi, girişimsel algolojik müdaheleler ve cerrahi prosedürlerin kullanımı dahil olmak üzere multimodal ve algoritmik bir yaklaşım gerektirir. Algolojik müdahalelerden eklem içi steroid enjeksiyonu, supraskapular sinir bloğu ve supraskapular sinir nöromodülasyonu geniş uygulanan yöntemlerdir. Eklem içi steroid enjeksiyonu hızlı etkili olup, hastanın ağrısının azalmasına, eklem hareket açıklığının artmasına neden oluyor. İşlem ameliyathane odasında, steril şartlar sağlanarak, lokal anestezi altında, floroskopi veya ultrason eşliğinde yapılmaktadır. Radyolojik görüntüleme eşliğinde özel bir iğne ile omuz eklem içine girilir. Radyoopak madde (röntgen filminde görülebilir madde) ile iğnenin doğru yerde olduğu, herhangi bir damar ponksiyonu yapılmadığı tespit edilerek ilaç (lokal anestezik ve steroid karışımı) enjekte edilir.

Osteoartrit, kronik, dejeneratif bir eklem hastalığı olup dünyada milyonlarca insanı etkilemektedir. En çok diz ve kalça eklemlerini tutarak sakatlığın önemli bir nedenidir.

Alt ekstremite eklemleri günlük aktiviteler sırasında tekrarlayan stres faktörlerine maruz kalır ve bu da eklem kıkırdağında klasik aşınma ve yıpranmaya neden olabilir. Bu stres faktörleri arasında artan vücut kitlesi, belirli egzersizlerin yüksek yoğunluğu ve ağır el emeği sayılabilir. Yukarıda bahsedilen tüm riskler birleşerek mikro travmalar ve yapısal hasarlara yol açmaktadır. Eklem kıkırdağı avasküler yapısından dolayı yüksek rejenerasyon hızına sahip olmadığı için kademeli bir kondrosit kaybı, subkondral kemiğin yeniden şekillenmesi ile ilişkili sinovyal hipertrofi gösterir. Osteoartritin tedavi sürecindeki ilk adım, etkilenen eklemi çevreleyen kasları güçlendirmek ve daha iyi destek sağlamak için non-steroid antiinflamatuar ilaçlar ve fizik tedaviyi içeren konservatif tedavidir. Başarısızlık durumunda eklem içi kortikosteroidler veya hiyalüronik asit enjeksiyonları yapılır. Kondroplasti veya mikro kırılma gibi operatif tedaviler etkisizdir, erken başlangıçlı osteoartrit vakalarında kalça artroplastisi erken olabilir ve son çare olarak kullanılır. Hastanemizde hem kalça hemde diz osteoartrit hastalarına eklem içi lokal anestezik, steroid, hiyalünorik asit, ozon enjeksiyonları yapılmaktadır. Son birkaç yılda, abdominal yağ dokusundan toplanan Mezenkimal Kök Hücreler ile osteoartritin ilerlemesini durdurmak için yeni bir teknik geliştirilmiştir. Yağ dokusu doğuştan gelen bir anti-inflamatuar kaliteye sahip olsa da, mezenkimal kök hücreler multipotent hücrelerdir ve çeşitli uyaranla kondrositlere farklılaşma olasılığına sahiptir. Hastanemizde bu yöntem kullanılarak kalça ve diz eklemlerine kök hücre tedavileri başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. İşlem ameliyathane odasında, steril şartlar sağlanarak, lokal anestezi altında, floroskopi veya ultrason eşliğinde yapılmaktadır. Radyolojik görüntüleme eşliğinde özel bir iğne ile kalça eklem içine girilir. Radyoopak madde (röntgen filminde görülebilir madde) ile iğnenin doğru yerde olduğu, herhangi bir damar ponksiyonu yapılmadığı tespit edilerek ilaç (lokal anestezik ve steroid karışımı) enjekte edilir.

Sakroiliak eklem ağrısı, kronik bel ağrısının yaygın bir nedenidir. Bazı çalışmalarda kronik bel ağrısının %40 oranında  sakroiliak  eklem ilişkili olduğu gösterilmiştir. Uluslararası Ağrı Çalışmaları Derneğinin sakroiliak eklem ağrısı için tanı kriterleri aşağıdakileri içermektedir: 1) Sakroiliak eklem bölgesinde olan,  kasık, kalça ve uyluk medial kısımlara yayılan ağrı; 2) Ağrının eklem stresini artıran manevralarla tetiklenmesi ve/veya artması; 3) Ağrının eklem içi lokal anestezik enjeksiyonu ile giderilmesi.

Sakroiliak eklem ağrısının tedavisi zor ve multidisipliner yaklaşım gerektirir. Çeşitli tedavi seçenekleri arasında eklem içi lokal anestezik ve kortikosteroid enjeksiyonu, radyofrekans denervasyon ve cerrahi stabilizasyon yer alır.

Konservatif tedavilerden (fizik tedavi, nonsteroid antienflamatuar ilaçlar ves) fayda görmeyen hastalarda floroskopi eşliğinde doğrudan eklem içi steroid, lokal anestezik enjeksiyon sonuçları yüz güldürücüdür. İşlem ameliyathane odasında, steril şartlar sağlanarak, lokal anestezi altında, floroskopi veya ultrason eşliğinde yapılmaktadır. Radyolojik görüntüleme eşliğinde özel bir iğne ile sakroiliak eklem içine girilir. Radyoopak madde (röntgen filminde görülebilir madde) ile iğnenin doğru yerde olduğu, herhangi bir damar ponksiyonu yapılmadığı tespit edilerek ilaç (lokal anestezik ve steroid karışımı) enjekte edilir.