Uzm. Dr. Dostali Aliyev

Kuyruk Sokumu(Koksidinia) Ağrısı Nedir?

Giriş

Koksidinia; koksiks (kuyruk sokumu) bölgesinde görülen koksikodini, koksalji isimleriyle de bilinen ağrılı bir durumdur. Tüm yaşlarda, her iki cinsiyeti etkileyen bir durum olsa da, en çok 40 yaşlarda ve kadın cinsiyette görülmektedir. 

Koksiks omurganın en uç kısmı olup, 3-5 küçük kemiğin birleşmesiyle oluşan üçgen şeklinde bir yapıdır. Görevi anatomik yapılar (kaslar, tendonlar) arasında bağlantı oluşturmak ve oturur pozisyonda iken omurgayı desteklemektir.

Koksidinia (kuyruk sokumu ağrısı ) sebepleri nelerdir?

Koksidinia sebepleri arasında en önemli faktör travmadır. Kuyruk sokumuna olan direkt darbe, sırt üstü düşme, zor doğumlarda oluşan travma sık karşılaşılan durumlardır.

Normal kilonun çok üzerinde ya da çok altında olmak, yanlış pozisyonda oturmak, koksiks bölgesinde oluşan tümörler, enfeksiyon koksidinianın diğer nedenleridir.

Binicilik, bisiklet, motosiklet sürme gibi spor alanları ile uğraşan kişilerde sert zeminde uzun süre oturmak, tekrarlayan minör travma koksidinia oluşmasında etkili olabilmektedir.

Koksidinia (kuyruk sokumu ağrısı) bulguları nelerdir?

Hastalarda en önemli şikayet kuyruk sokumunda olan ağrıdır. Bu ağrı acı, sızlayıcı, yanma şeklinde olabilir. Ağrı daha çok otururken ortaya çıkmakla beraber, defekasyon, cinsel ilişki sırasında da görülebilmektedir.

Bisiklet veya araba kullanmak, eğilmek, merdiven çıkmak gibi hareketlerde koksidinia ağrısı bir anda artabilir.

Koksidinia (kuyruk sokumu ağrısı) tanısı nasıl konulur?

Kuyruk sokumu ağrısının tanısı hastanın hikayesi, fizik muayene ve gerekli durumlarda yapılan görüntüleme yöntemleri ile konulur.

Hastanın hikayesinde düşme, zor doğum gibi bilgilerin olması koksidinia ihtimalini artırır. Muayene zamanı görülen bir anormallik olmamasına rağmen kuyruk sokumu bölgesi ağrılıdır. Rektal muayenede hekim  koksiks kemiğini palpe ederek, kemik hareketliliğini, ağrı olup olmadığını kontrol edebilir.  Muayene zamanı ağrı artmıyorsa, koksidinianın  başka nedenlerden kaynaklandığı düşünülmektedir (lomber, pelvik bölge, ürogenital sistem ves).

Hekiminizin uygun gördüğü durumlarda görüntüleme yöntemleri (röntgen, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme) istenebilir.

Röntgen görüntülemelerde kırık, kemiğin yer değişmesi, tümör veya enfeksiyonun yol açtığı değişiklikler değerlendirilebilir.

Bilgisayarlı tomografi ile koksik kırıkları, manyetik rezonans görüntüleme ile kistik yapılar, tümör gibi durumlar tespit edilebilir.

Koksidinia (kuyruk sokumu ağrısı) tedavisi nasıl yapılır?

Koksidinia tedavisi her hastaya özgü, ağrı nedeni, şiddeti, hastanın genel sağlık durumuna göre planlanır.  Yeni gelişen ağrı durumunda (örneğin travma sonrası) ağrı kesici ilaçlar, oturma simidi, fizik tedavi tavsiye edilir. Oturma alışkanlıkları, postürün düzeltilmesi etkili yöntemlerdir ( otururken arkaya yaslanmamak ves). Travma sonrası koksiks bölgesine soğuk uygulamalar ağrıyı azaltır, hasta konforünü artırır. Akut dönem sonrası sıcak uygulamalar ise kan dolaşımını artırır, doku iyileşmesini hızlandırır.

Şiddetli ağrılarda algoloji (ağrı) uzmanları tarafından uygulanan lokal anestezik ve steroid enjeksiyonları etkili bir tedavi yöntemidir. Koksiks, sakrokoksigeal ligaman çevresine yapılan enjeksiyon ile aynı zamanda hastanın tanısı de doğrulanmış olur. Enjeksiyonlar fluoroskopi veya ultrason eşliğinde yapılmaktadır. Radiküler ağrıda kaudal enjeksiyon, malignite (tümör) ilişkili ağrılarda ganglion impar bloğu yapılabilmektedir.

Tedaviye dirençli durumlarda impar ganglionun radyofrekans ablasyonu, hipogastrik pleksus nörolitik blokajı gibi tedavi seçenekleri doktorunuzun tavsiye ile uygulanabilir. 

Koksidinianın cerrahi tedavisi olan koksektomi (koksiks kemiğinin cerrahi olarak çıkarılması) ile ilgili veriler kısıtlıdır ve sonuçları tartışılmalıdır.

Sonuç olarak koksidinia (kuyruk sokumu ağrısı) koksiks bölgesinde görülen, hayat kalitesini olumsuz etkileyen ağrılı bir durumdur. Etiyolojisinde birçok faktörün rol oynadığı bu durumda öncelikle  konservatif tedavi tercih edilmektedir. Konservatif tedaviden yanıt alınamayan hastalarda algolojik girişimsel işlemler uygulanabilir.

Ağrısız günler dileğiyle
Uzm. Dr. Dostali Aliyev